Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Cenk Alper, teknolojideki gelişmeler sayesinde enerji dönüşümü ile karlılığın birçok alanda el ele ilerlediğini, bu birlikteliğin finansmanla güçlendirilmesi halinde küresel sürdürülebilirlik hedeflerine erişimde önemli bir mesafe kat etmiş olacaklarını belirtti.
Holdingden yapılan açıklamaya göre, Sabancı Holding, küresel medya platformlarından CNBC'nin Singapur'da düzenlediği “Converge Live” etkinliğine katıldı.
Farklı sektörlerden paydaşların dünya ekonomisindeki dönüşümü değerlendirdiği zirvede Sabancı Holding'i temsil eden Cenk Alper, “Geleceği Şekillendiren Nesnelerin İnterneti: Küresel Enerji Dönüşümünü Hızlandırmak” isimli panelde konuşmacı olarak yer aldı.
Açıklamada, paneldeki görüşlerine yer verilen Alper, dünyada enerji dönüşümünün arz güvenliği, erişilebilirlik ve dekarbonizasyon odağında şekillendiğini, sürdürülebilirlik odağında yeni bir ekonominin doğduğunu belirtti.
Enerji ve iklim teknolojilerinin, yeni ekonominin ana iş kolları arasında yer aldığını aktaran Alper, “Buradaki potansiyeli ortaya çıkarabilmemiz ve dünyayı daha sürdürülebilir hale getirebilmemiz için arz güvenliği, erişilebilirlik ve dekarbonizasyonun tümünü kapsayan çözümlere ihtiyacımız var. Bunun için de özellikle finansman çok önemli.” ifadelerini kullandı.
– Finansman, gelişmekte olan ülkelere yönlendirilmeli”
Yeşil enerjiye erişemeyen coğrafyalara dikkati çeken Alper, kalıcı çözüm için özellikle gelişmiş ülkelere ve Çin'e kayan finansmanın, gelişmekte olan ülkelere yönlendirilmesi gerektiğine değindi.
Temiz enerji yatırımlarının karşısındaki en büyük meydan okumalardan birinin, karlılık algısı olduğuna işaret eden Alper, şunları kaydetti:
“Özellikle geçmişte, 'Sürdürülebilirlik yatırımlarını, temiz enerji yatırımlarını karlı bir şekilde yapmak mümkün değil. Bunlar, şirketlerin zarar yazdığı yatırımlar.' söylemini sıklıkla duyardık. Bunun böyle olmadığı, artık çok net. Sürdürülebilirliği yeni bir ekonomi olarak kodlamamızın sebeplerinden bir tanesi de bu. Sürdürülebilirliği bir sosyal sorumluluk projesi olarak ele almak, eski dünyanın ezberlerinden biri. Bugün, özellikle teknolojideki gelişmelerle, enerji dönüşümü ile karlılığın birçok alanda el ele ilerlediğini görüyoruz. Bu beraberliği, finansmanla güçlendirdiğimiz noktada dünya olarak sürdürülebilirlik hedeflerine erişimde de önemli bir mesafe kat etmiş olacağız.”
– “Büyüme stratejimizde odaklandığımız 4 öncelikli alan var”
Alper, Sabancı'nın gelecek hedeflerinde, sürdürülebilirlikle doğrudan bağlantılı yatırımların çok önemli bir yer tuttuğunu kaydederek, “2029 yol haritamızda da belirttiğimiz gibi, büyüme stratejimizde odaklandığımız 4 öncelikli alan var: Enerji ve iklim teknolojileri, malzeme teknolojileri, mobilite çözümleri ve dijital. Bu 4 odak alanı bir araya getiren, birleştiren ana unsur ise sürdürülebilirlik. Bizim için sürdürülebilirlik, sadece bir raporlama standardı değil. Aynı zamanda bir yatırım kriteri.” değerlendirmesinde bulundu.
Yatırım yapabilmeleri için karlılık, sürdürülebilirlik ve ölçeklenebilirlik için gereken kriterlerin yerine getirilmesi gerektiğini aktaran Alper, enerji sektöründe birçok atılıma imza attıklarını bildirdi.
Alper, “Bugün enerji iş kolumuzda toplam operasyonel kurulu gücümüzü 3 bin 863 MW'ye ulaştırdık. 2026'da Türkiye'de yüzde 60'ı yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşacak 5 bin MW'nin üzerinde kurulu güce erişeceğiz. Önümüzdeki 3 yılda, Türkiye'de her hafta 3 rüzgar gülü dikeceğiz. Öte yandan, yenilenebilir enerjideki tecrübemizi uluslararası pazarlara taşımak amacıyla, ABD'de güneş enerjisi yatırımlarımıza devam ediyoruz. Pazarda ilk santrallerimiz devreye girdi.” değerlendirmesini yaptı.
Kısa vadede kurulu güçlerini 1 gigavata (GW) taşımak istediklerine işaret eden Alper, enerji ve iklim teknolojilerinde geleceğin önemli yenileşimlerinin parçası olabilmek adına, füzyon ve derin jeotermal gibi potansiyeli yüksek alanlarda önemli girişimlerde yer almaya devam edeceklerini aktardı.