Son Dakika

BBVA, Türkiye Ekonomisi İçin 2025 Enflasyon Beklentisini Güncelledi

BBVA Research, Türkiye’nin ekim ayı enflasyon verilerini değerlendirerek 2025 yılı sonu tahminini güncelledi. İşte, yeni beklentiler...

Uluslararası finans kuruluşu BBVA Research, Türkiye ekonomisine ilişkin son değerlendirmelerini yayımladı. Banka, ekim ayı enflasyon verilerinin ardından 2025 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 32,5 olarak revize etti. 2026 yılına ilişkin tahminini yüzde 23 seviyesinde sabit tutan BBVA, bu döneme yönelik yukarı yönlü risklerin arttığını vurguladı.

BBVA’nın raporuna göre ekim ayında tüketici fiyat endeksi aylık yüzde 2,55 artış gösterdi. Bu oran, hem Bloomberg anketindeki yüzde 2,7’lik beklentinin hem de kurumun kendi öngörüsü olan yüzde 2,85’in altında kaldı. Yıllık enflasyon ise yüzde 32,9’a gerileyerek son aylarda sınırlı bir yavaşlama eğilimi gösterdi.

TCMB’den Aralık’ta 100 Baz Puanlık İndirim Beklentisi

Raporda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) dezenflasyon sürecine bağlı olarak faiz indirimlerine temkinli biçimde devam edebileceği öngörüldü. BBVA, Aralık 2025 Para Politikası Kurulu toplantısında 100 baz puanlık sınırlı bir faiz indiriminin gündeme gelebileceğini belirtti.

Kurum, TCMB’nin para politikasını desteklemek amacıyla reel değerlenme, makro ihtiyati önlemler ve likidite yönetimi araçlarını kullanmayı sürdüreceği değerlendirmesinde bulundu.

Enflasyon Raporunda Revizyon Beklentisi

BBVA Research, TCMB’nin 7 Kasım’da yayımlanacak yılın son Enflasyon Raporu’nda mevcut yüzde 25–29 aralığındaki tahmin bandını yukarı yönde güncelleyebileceğini öngörüyor. Banka, bu olası revizyonun 2026 yılı enflasyon patikasını da etkileyebileceğini ifade etti.

Değerlendirmede, 2025 yılı sonu enflasyonunun yüzde 32,5 seviyesinde gerçekleşeceği, 2026 için ise yüzde 23 hedefinin korunduğu belirtildi. BBVA, ücret artışları, vergi düzenlemeleri ve yönetilen fiyatların para politikası hedefleriyle uyumlu kalması durumunda dezenflasyon sürecinin destekleneceğini aktardı.

Ancak raporda, sabitlenmemiş beklentiler, fiyatlama davranışlarındaki katılık ve küresel ekonomik belirsizliklerin yukarı yönlü risk unsurları olarak öne çıktığına dikkat çekildi.

Benzer Haberler