Türkiye’de son yıllarda hızla artan barınma maliyetleri, hane halkı bütçelerinde önemli bir yer tutmaya başladı. Eurostat ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre konut ve kira giderlerinin toplam gelir içindeki oranı istikrarlı biçimde yükseliyor.
2018 yılında hane gelirlerinin %18,20’si konut harcamalarına ayrılırken, 2024 itibarıyla bu oran %21,10’a ulaştı. Söz konusu artış, son altı yılda barınma maliyetlerinin toplam bütçe üzerindeki baskısını belirgin şekilde artırdığını gösteriyor.
TÜİK’in 2023 yılına ait verileri de bu durumu doğruluyor. Buna göre konut ve kira harcamaları, toplam tüketim harcamalarının %23,9’unu oluşturdu. 2022’de bu oran %22,4 seviyesindeydi. Artış eğilimi, barınmanın hane halkı harcamaları içinde en büyük kalemlerden biri haline geldiğine işaret ediyor.
Türkiye Avrupa’da İlk 25’te
Konut harcamalarına ayrılan pay açısından Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında 21. sırada yer aldı. Bu oranla Türkiye, birçok Avrupa ülkesinden daha yüksek bir seviyeye ulaşmış durumda. Avrupa’da barınma harcamalarının en düşük olduğu ülkeler arasında Hırvatistan (%13,00), İtalya (%13,60) ve Slovenya (%13,60) bulunurken; Danimarka (%26,60), İsveç (%24,60) ve Almanya (%24,50) ise en yüksek oranlara sahip ülkeler arasında yer alıyor.
Zorunlu Giderler, Sosyal Harcamaları Geri Plana Atıyor
Konut harcamalarının zorunlu giderler kapsamında yer alması, hane halkının tasarruf etme veya sosyal, kültürel ve eğitsel alanlara bütçe ayırma imkanını sınırlıyor. Eğitim, sağlık, kültür, eğlence ve spor gibi harcama kalemlerinin toplam tüketim içindeki payının giderek azalması, barınma giderlerinin ne denli öncelikli hale geldiğini gösteriyor.