Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Afrika 4. İş ve Ekonomi Forumu’nun kapanış oturumunda yaptığı konuşmada şunları belirtti: “Afrikalı kardeşlerimizle tekrar bir araya gelirken, işbirliğimizi eşitlik ve her iki tarafın kazançlı çıkacağı bir temelde ilerletmeye çalıştık. Kıtaya karşı kibar olmayan bakış açılarını reddettik.” İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşen etkinliğe Assoumani Azali gibi değerli katılımcıları en içten duygularımla selamlıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Afrika 4. İş ve Ekonomi Forumu vesilesiyle katılımcıları medeniyetlerin beşiği, tarih ve kültür şehri İstanbul’da ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
Toplantının hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, şöyle devam etti.
“Türk milleti olarak Afrika halkları ile kökleri 10. yüzyıla uzanan güçlü bağlarımız bulunuyor. Kıtanın farklı şehirlerinde inşa edilen asırlık camiler, kütüphaneler, hanlar, limanlar, aramızdaki kadim dostluğun nişanelerinden sadece bazılarıdır. Ortak tarihimizin izlerine Sudan’dan Libya’ya, Harar’dan Timbuktu’ya kadar kıtanın her köşesinde rastlıyoruz. Nice Afrika kökenli Osmanlı vatandaşının, cihan harbinde vatan müdafaasına katılarak atalarımızla omuz omuza çarpıştığını biliyoruz. İşgalcilere karşı verdiğimiz istiklal harbimizin, özgürlük mücadelelerinde Afrika halklarına cesaret ve ilham aşıladığı bir başka tarihi hakikattir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika ülkeleri ile köklü geçmişlerine rağmen ilişkilerinde bir dönem adeta fetret devri yaşandığını aktararak, “Şüphesiz bunda ülkemiz ve kıtanın içinde bulunduğu şartlar etkili oldu. Uzun yıllar süren savaşlardan yorgun düşen ülkemiz, Cumhuriyetimizin ilk yıllarında daha çok iç meseleleriyle uğraştı, yaralarını sarmaya çalıştı. Ancak bu dönemde dahi Türkiye, Afrika’ya ve Afrika halklarına asla sırtını dönmedi. Başta Kuzey Afrika ülkeleri olmak üzere kıtadaki özgürlük hareketlerini, dönemin zorlu koşullarına rağmen güçlü bir şekilde destekledik. Bir şekilde Afrika halklarıyla irtibatlarımızı korumaya gayret ettik.” ifadelerini kullandı.
İktidara geldikleri 2002 yılında, ilişkilerin yeterince gelişmediği bölgelere öncelik verdiklerini vurgulayan Erdoğan, bunlardan birinin de Afrika olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kıta ülkelerinin çoğuyla olan münasebetlerimizin seviyesi ne bize ne de Afrikalı dostlarımıza yakışmıyordu. İlk olarak 2003 yılında Afrika ile ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi stratejisini uygulamaya koyduk. Ardından 2005 senesini ülkemizde ‘Afrika Yılı’ ilan ederek, kıtayla ilişkilerimizde yeni bir sayfa açtık. Afrikalı kardeşlerimizle yeniden kucaklaşırken işbirliğimizi eşit ortaklık ve kazan-kazan temelinde ilerletmeye çalıştık. Kıtaya yönelik kibirli bakış açılarını elimizin tersiyle ittik. Afrikalı kardeşlerimizle göz hizasında ilişki kurmaya, duygudaşlık geliştirmeye, birbirimizi daha çok anlamaya ihtimam gösterdik. Tarihinde sömürgecilik lekesi bulunmayan bir millet olarak hiçbir ayrım yapmadan Afrika halklarını bağrımıza bastık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika açılımıyla ivme kazanan işbirliklerini 2008 yılında Afrika Birliğinin stratejik ortağı olarak bütüncül bir yapıya kavuşturduklarını kaydederek, “Düzenlediğimiz 3 Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi ile ülkemizin ciddiyetini, kıta ile işbirliğine atfettiğimiz önemi açıkça ortaya koyduk.” diye konuştu.