Market raflarında rengarenk dizilen meyve ve sebzeler, sağlıklı beslenmenin temel taşları olarak sunuluyor. Ancak bu ürünlerin birçoğu yetiştirilme sürecinde pestisit (tarım ilacı) kalıntıları barındırıyor. Tüketiciler, bu kalıntılardan kurtulmak için çeşitli yöntemlere başvuruyor. En yaygın yöntemlerden biri ise ürünleri sirkeyle yıkamak. Ancak uzmanlar bu uygulamanın yeterli olmadığını ve sorunun kökten çözümünün mevcut gıda sisteminin dönüşümünde yattığını söylüyor.
Sirke Çözüm Değil, Sadece Yüzey Temizliği
Beslenme ve gıda güvenliği uzmanı Dr. Ayşe Yılmaz’a göre sirke ile yıkamak bazı yüzey kalıntılarını azaltabilir ama pestisitlerin çoğu meyve-sebzenin dokusuna işlediği için bu yöntem yetersiz kalıyor:
“Pestisitler sistemik özelliktedir. Yani bitkinin iç yapısına nüfuz eder. Bu durumda ne sirke ne karbonatlı su tam anlamıyla etkili olur. Yani çözüm sadece mutfakta değil, tarlada başlamalı.”
Pestisit Kullanımı Neden Bu Kadar Yaygın?
Modern tarım sistemlerinde yüksek verimlilik baskısı, üreticileri yoğun kimyasal kullanımına yöneltiyor. Monokültür tarımı, yani aynı ürünün geniş alanlarda yetiştirilmesi, doğal dengeyi bozarak zararlıların artmasına yol açıyor. Bu da daha fazla pestisit kullanımı anlamına geliyor.
Gıda mühendisleri ve çevre bilimciler, bu döngünün kırılması için agroekolojik yöntemlerin ve küçük ölçekli, yerel üretimin teşvik edilmesini savunuyor. Organik tarım, pestisit kullanımını sınırlarken toprağın, suyun ve biyoçeşitliliğin korunmasını da amaçlıyor.
Tüketici Ne Yapabilir?
Uzmanlara göre bireysel temizlik önlemleri sınırlı etki yaratırken, tüketici bilinciyle talebin yön değiştirmesi daha büyük etkiler doğurabilir.
-
Mevsiminde, yerel üreticilerden alışveriş yapmak
-
Organik ürünleri tercih etmek
-
Gıda politikaları konusunda kamusal talep oluşturmak
Sistem Değişmeden Sağlıklı Gıdaya Ulaşmak Zor
Tarım politikaları, şirketlerin kimyasal bağımlı üretim modelleri ve büyük ölçekli endüstriyel çiftçilik sürdükçe, tüketicinin elinde sağlıklı ve güvenli gıdaya ulaşmak için sınırlı seçenek kalıyor. Uzmanlar, bu nedenle gıda sisteminin adil, doğa dostu ve halk sağlığını önceleyen biçimde yeniden yapılandırılması gerektiği konusunda hemfikir.