Kimyasal lavabo açıcıların bilinçsiz kullanımı sonucu ciddi sağlık sorunlarına yol açan vakalara karşı Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Yanık Merkezi, öncü bir tedavi çözümü sunuyor.
Kimyasal maddelerin cilde ve gözlere teması sonucu meydana gelen yanma, tahriş ve kimyasal yanıklar, hastaların hayatını ciddi şekilde etkileyebiliyor.
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Yanık Merkezi’ne bu sebeple başvuran hastalara çeşitli tedavi yöntemleri uygulanıyor.
Mutfağın tıkalı lavabosunu açmaya çalıştığı sırada kimyasalların patlaması sonucu ayaklarında üçüncü derece yanık oluşan 35 yaşındaki Ahmet Şirin, bu merkezde tedavi görüyor.
Hastanenin Yanık Merkezi Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Mustafa Turan, Şirin’in 30 gün önce lavabo açmak için aldığı kimyasalı kullanmaya başladığı zaman bunların bir anda patladığını, üzerine sıçrayan kimyasalın ileri düzey cilt ve doku kayıpları oluşturduğu için Şirin’in hastaneye başvurduğunu belirtti.
Hastanın her iki ayağında da üçüncü derece geniş yanıkların oluştuğunu anlatan Turan, hastanın tedavisine hemen başladıklarını, tahrip olan dokuyu 5 ameliyatla temizlediklerini, o kısımların doku nakline hazır hale getirilmesinin ardından bu hafta da işlem yapıp hastayı taburcu etmeyi planladıklarını ifade etti.
Hastanın kullandığı kimyasalın içeriğinin bilinmediğine, ürünün üzerinde de bir ibare olmadığına dikkati çeken Turan, son birkaç yıldır bu tarz ürünlerin üzerinde “beton eritici” veya “hepsini açar” şeklinde ibareler görmeye başladıklarını, ürünün üzerinde bulunan açıklamalarda da net bilginin olmadığını aktardı.
“Ürünlerin çoğunda kimyasal içerik yazmıyor”
Yerli üretim kimyasalların paketlerine net bir açıklama eklenmediğini vurgulayan Prof. Dr. Turan, “Bu ürünlerin kullanımında mutlaka bilinen markaların tercih edilmesi ve kullanım ibarelerine uyulması gerekiyor. Ürünlerin çoğunda kimyasal içerik yazmıyor. Bir tek şu ipucu verebilir: Lavabo açıcı dışında beton çözücü gibi ibareler varsa mutlaka güçlü kimyasallar ve asitler vardır. Bunların kullanımında daha da çok dikkat edilmesini, koruyucu gözlük, elbise ve eldivenler kullanılmasını öneriyoruz.” diye konuştu.
İnşatta tesisatçılarca kullanılan özel ürünlerin raflara girmeye başlamasıyla halkın bunlara kolaylıkla ulaşabildiğini belirten Turan, bunları kullanıldıktan sonra insanların çok ağır hasarlarla kliniklere başvurduklarını anlattı.
Prof. Dr. Turan, uzuv kayıplarından körlüğe kadar giden hasarlarla karşılaşmaya başladıklarına değinerek, “Ayakta, uzuvda veya kritik yerlerde dokular kaybedildikten sonra biz ne kadar düzeltmeye çalışsak bile bazı fonksiyon kayıpları oluyor.” dedi.
Bu tarz bir durumla karşılaşıldığı zaman koruyucu elbiselerin veya giysilerin bir an önce çıkarılması gerektiğinin altını çizen Turan, bol suyla müdahalenin şart olduğunu bildirdi.
“Diz kapağımdan paçalarıma doğru asidin yapıştığını fark ettim”
İleri düzeyli yanıkla geldiği merkezde yaklaşık bir aydır yanık tedavisi gören, geçirdiği 5 ameliyatla tahrip olan dokuları temizlenen Ahmet Şirin, doku nakli için gün sayıyor.
Şirin, tıkalı mutfak lavabosunu açmak için akla ilk gelen ürün olan lavabo açıcısını almak üzere nalbura gittiğini söyledi.
Satıcının, kendisine, üzerinde “nitrik asit” ve “profesyonel açıcı” yazan 1,5 litrelik bir sıvı verdiğini dile getiren Şirin, oturur vaziyetteyken kimyasal maddeyi borunun içine boşalttığını, o esnada ürünün çok şiddetli tepkimeye girerek püskürdüğünü anlattı.
Önce sol kolunun yandığını, hemen ayağa kalktığını aktaran Şirin, şöyle devam etti:
“Ellerimde eldiven vardı. Bana satıcı firma hiçbir uyarıda bulunmadı. Ben asit, eritici madde olduğunu tahmin etmiştim. Ürün tekrar püskürdü. Diz kapağımdan paçalarıma doğru asidin yapıştığını fark ettim. Hemen lavaboya koştum, daha çok su döktüm. Baktım daha çok yanıyor. Ayaklarımdan ‘cos’ diye sesler geliyor. Çok canım yandı. Şoka girdim. Yapacak hiçbir şey olmadığını düşündüm. Salona geçtim. Burada ayaklarımın eridiğini izledim. Keşke o maddenin üzerinde ‘profesyoneller için açıcı’ yazsalardı.”
İlk kez böyle bir durumla karşılaştığını söyleyen Şirin, bağırma sesi üzerine komşularının daireye gelerek kendisini hastaneye götürdüklerini belirtti.
Şirin, ayağa kalkmamış olsaydı kimyasalın direkt yüzüne geleceğini vurgulayarak, “Gözlerim de eriyebilirdi. Eşime ‘Beni bayıltın’ diye sızlanmışım. Çünkü ayaklarım yanıyor ama beynim zonkluyor. O derecede acısı var. Bir aydır hastanedeyim. Ayaklarımda üçüncü derece yanıkla geldim.” dedi.