Ferrari, otomotivdeki yüksek performans tecrübesini denizcilik sektörüne taşıyarak Hypersail adını verdiği yarış yatını tanıttı. İtalya’da inşası süren ve 2026 yılında suyla buluşturulması planlanan Hypersail, çevreci enerji konseptiyle dikkat çekiyor.
Toplam 30 metre uzunluğa, 20 metre genişliğe ve 40 metre yüksekliğe sahip olacak Hypersail, foil teknolojisini tamamen sürdürülebilir enerji sistemiyle birleştiren ilk tek gövdeli yat unvanını hedefliyor. Yat, motor veya jeneratör gibi hiçbir fosil yakıtlı güç ünitesine ihtiyaç duymadan rüzgar, güneş ve kinetik enerjiden yararlanarak hareket edecek şekilde tasarlanıyor.
Projenin mühendislik aşamasında, denizcilik dünyasında geliştirdiği foil sistemleriyle bilinen Guillaume Verdier yer alıyor. Verdier’in geliştirdiği yapı sayesinde yat, omurgasındaki foil ve iki dümen noktasıyla üç temas noktasında dengede kalarak hem yüksek hızlarda stabil seyir sağlayacak hem de olumsuz hava koşullarına karşı direncini artıracak.
Hypersail, foil sistemlerinin sağladığı düşük sürtünme avantajıyla, Amerika Kupası’nda yarışan AC75 sınıfı teknelerde olduğu gibi 50 knot (yaklaşık 93 km/s) seviyesine ulaşabilecek. Bu teknoloji, yatın su yüzeyinden tamamen yükselerek ilerlemesini mümkün kılarak hız ve verimliliği artırıyor.
Ferrari’nin Le Mans yarışlarından edindiği aerodinamik ve malzeme mühendisliği deneyimi, Hypersail projesinin tasarımında da kendini gösteriyor. Şirket, bu girişimiyle sadece çevreye duyarlı bir deniz aracı üretmeyi değil, aynı zamanda otomotiv dışındaki alanlarda da teknolojik liderliğini pekiştirmeyi amaçlıyor.
Hypersail’in deniz testlerinin 2026’da başlaması planlanıyor.