Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi'nin 20. kuruluş yılı kapsamında hazırlanan “Çok İş Var Yapacak” ve “Ay Işığıyla Dans” sergileri, yarın ziyarete açılacak.
Samih Rifat'ın disiplinlerarası üretimlerini bir araya getiren “Çok İş Var Yapacak” sergisi, Rifat'ın çalışmaları, fotoğrafları, çevirileri, şiirleri ve düşünsel dünyasına ışık tutuyor.
Pera Müzesi’nin 20. yılı kapsamında Rifat'a bir vefa projesi olarak sunulan serginin fotoğraf editörlüğünü Esra Özdoğan ve Ahmet Elhan, sergi ve katalog tasarımını Bülent Erkmen üstlendi.
Serginin küratoryal danışmanlığını yapan Serhan Ada, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rifat'ın Pera Müzesi'ne katkıda bulunmuş entelektüel bir şair, fotoğrafçı, çevirmen ve kendi üretimini hep sorgulayan ve titizlikle çalışan biri olduğunu söyledi.
Ada, sergiyi bir sanat ve düşünce eylemi şeklinde tanımlayarak, şu bilgileri verdi:
“Kolektif bir çalışma. Ben son 4-5 ayda katıldım. O zamana kadar farklı çalışmalar yapılmış. Burada görülen şeyin başka merakların kapısını açmasını umabiliriz. Çünkü bir müzenin işlevi sadece bir sergi yapmak olmayabilir. Onun ötesinde bu merakı eğitim yoluyla açmak olabilir. Arşivler de çok önemli. Çoğu ailelerin elinde olan ve 'atadan kalan şeyler' olarak sakladıkları şeylerin kamu ile paylaşımının, sanat tarihinin yapı taşlarından biri olduğunu unutmamak gerekir. Samih Rifat'ın bana kalırsa, defterlerde gördüğüm kadarıyla, hala yayınlanabilecek şiirleri var. Bütün yaptığını bir şiir gibi yaptı ama öte yandan da yaptığına titizlenen bir usta olarak yaptı.”
– “Marcel Dzama: Ay Işığıyla Dans”
Marcel Dzama'nın Türkiye'deki ilk kişisel sergisi olan “Ay Işığıyla Dans” ise sanatçının görsel sanatlar, film ve heykel gibi farklı disiplinlerdeki üretimlerini bir araya getirerek, izleyiciyi bir yolculuğa davet ediyor.
Sergi aynı zamanda Dzama'nın sanatçı dostu Raymond Pettibon'la ortak çalışmalarını da içeriyor. Serginin küratörlüğünü Alistair Hicks üstlendi.
New York'ta yaşayan Kanadalı sanatçı Dzama, serginin geleceğe dair umut ve neşe gibi mesajlar içerdiğini dile getirdi.
Sanatçı Dzama, serginin temasının geceleri uzun saatler çalışmaktan geldiğine değinerek, “Geceleri çalışıyorum ve dolunay sırasında çok daha etkili ve takıntılı bir şekilde çalıştığımı gerçekten hissediyorum. Böylece işimle ve işin döngüsüyle bir bağlantı varmış gibi hissediyorum.” ifadelerini kullandı.
Farklı disiplinlerde çalışmayı sevdiğini ve sergide de çizim, heykel ve video çalışmalarının olduğunu aktaran sanatçı, şunları kaydetti:
“Çalışmaktan ve çizim yapmaktan sıkıldığımda film yapmayı seviyorum. Film yapmaktan ve çizim yapmaktan yorulduğumda, heykeller yapacağım. Böylece kendime izin verdim. Ortam değiştirmenin çok eğlenceli bir yanı var, özellikle de bir konuda hiçbir şey bilmiyorsam sonra tekrar heyecan verici hale geliyor. Sonra bir noktada bundan da sıkılıyorum. Sonunda her zaman çizime geri dönmeyi seviyorum. Umarım sergiyi ziyaret edenler kulağa biraz şüpheli geliyor ama dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için bir şeyler yapabileceğimize dair bir umut duygusuyla ayrılır.”
Dzama'nın bugünün dünyasına dair eleştirel bakışını yansıtan eserlerinin bir araya geldiği sergide, “Kafirler”, “Bir Satranç Oyunu”, “Ay'da Yaşamak” ve “Ölüm Disko Dansı” adlı video eserler öne çıkıyor.
Sergiler 17 Ağustos'a kadar ziyaret edilebilecek.