Edirne’de, tarihi bir çeşmenin yolun ortasından kaldırılma işlemi hala devam ediyor. Uzun yıllardır planlanan ancak başka bir bölgeye taşıma süreci, yaklaşık 3 hafta önce Vali Yunus Sezer’in direktifiyle başlatılmıştı.
Saraçlar ile Köprübaşı caddelerinin birleştiği Lozan Caddesi’ne bağlanan noktada yer alan çeşmenin etrafını açma ve yapı taşı tuğlaların kaldırılması çalışmaları sürüyor. Etrafı sac profillerle kaplanan çeşmenin kısa süre sonra taşınacağı belirtiliyor.
Taşınacağı Alanlarla İlgili Öneriler Var
Çeşmenin, yakınındaki 25 Kasım Stadyumu’nun yanına taşınacağı belirtilirken bu kararı bazı akademisyenler destekliyor, bazıları ise başka yere taşınması yönünde görüş bildiriyor.
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, AA muhabirine, çeşmenin taşınması için öneriler arasında bulunan Eski Elektrik Fabrikası’nın doğru bir yer olmadığını söyledi.
Çeşmenin stadyumun içine taşınması gerektiğini belirten Beksaç, “Çünkü mevcut yerine en yakın yer orası. Çeşmenin bir sürü aksamı yok olup gitmiş zaman içinde. Çeşmenin mevcut yerine en yakın alanda korunması gerekiyor. Stadyum yıkıldıktan sonra o alan Millet Bahçesi olacak, orası daha uygun. Tren yolunun alt kısmı çeşme için uygun değil. Artık o çeşme bir hatıra olarak kalacak.” dedi.
“Çeşmenin Tarihi 17. Yüzyıla Kadar Uzanıyor”
Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhammed Altaytaş da çeşmenin Mezarlık Çeşmesi olarak bilinse de adının Hacı Hüseyin Çeşmesi olduğu ve tarihi olduğunu ileri sürdü.
Çeşmenin Tatarhaniler Mezarlığı’nın bulunduğu alana taşınması gerektiği görüşünü savunan Altaytaş, “Balaban Paşa Camisi ve onun türbesi Tatarhaniler Mezarlığı’nın bulunduğu alanda yeniden ihya edildi. Buradaki çeşmenin köprüyle, camiyle buluşması için çeşmenin 40-50 metre ileriye tescilli mezarlık olan Tatarhaniler Mezarlığı’nın bulunduğu alana taşınması uygundur.” dedi.
İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdullah Taha İmamoğlu da çeşmenin stadyumun duvarına entegre edilmesinin doğru bir yaklaşım olmadığı yönünde görüş savundu.
Çeşmenin tarihinin 17. yüzyıla kadar uzandığını, stadın ise yakın bir tarihte yapıldığını ifade eden İmamoğlu, “Tarihi eseri yeni yapılmış bir esere entegre etmek o tarihi esere maalesef gereği gibi sahip çıkamamak anlamına geliyor.” dedi.
İmamoğlu, çeşmenin Eski Elektrik Fabrikası’nın bulunduğu alana taşınması gerektiğini belirtti.
Taşınan esere bulunduğu yerin hüviyet kazandırılmasının doğru bir yaklaşım olacağını savunduğunu ifade eden İmamoğlu, “Bu noktada bu bütünlüğün sağlanması, o tarihi esere de bir şahsiyet kazandıracaktır. Bunun için mevcut stat duvarına yaslanan bir tarihi çeşme görünümündense bir külliye formunda, türbe, mezarlık, cami şeklinde bu mezarlık çeşmesinin kendisine özgü bir yapıyla orada bulunması Edirne halkı için de Edirne’ye gelen turistler de daha dikkat çekici olacaktır.” diye konuştu.