Ernst & Young (EY), işletmelerin yenilikçi teknolojilere yönelik yaklaşımlarının ele alındığı Endüstrilerin Geleceği (Reimagining Industry Futures) araştırmasının 2025 versiyonunu yayımladı.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, uluslararası danışmanlık hizmetleri şirketi EY'in bu araştırması, Türkiye dahil 26 ülke arasında 8 farklı sektörden 1635 işletmenin katılımıyla hazırladı.
Araştırmaya göre, uygulanması maliyet verimliliği, çeviklik ve yenilik vadeden üretken yapay zeka (GenAI), 5G ve uç bilişim gibi teknolojiler, iş dünyasının geleceğini yeniden şekillendiriyor. Hızla gelişen ve karmaşık yapılı bu ortam, işletmelerle bilgi ve iletişim teknolojisi (ICT) tedarikçileri arasındaki ilişkilerin değişmesine yol açıyor.
Gelişmekte olan teknolojilere yönelik kurumsal yatırım ivmesi güçlü kalmaya devam ederken, GenAI alanında geçen yıl küresel çapta yüzde 43 seviyesindeki yatırım oranı, bu yıl yüzde 47'ye çıktı.
Katılımcılarının yüzde 43'ü, nesnelerin interneti (IoT) alanına, yüzde 33'ü ise 5G teknolojisine yatırım yapmayı tercih etti. Geçen yıl bu oranlar, yüzde 39 ve yüzde 27 olarak sıralanmıştı.
ICT tedarikçilerinin, işletmelerin dijital dönüşümde başarılı olabilmesi için stratejilerini gözden geçirmesi gerektiğini ortaya koyan araştırmaya göre, üst düzey yöneticilerin yüzde 49'u, tedarikçi seçimi dahil gelişen teknolojilere kurumsal stratejilerinde yer verdi.
Teknoloji yatırımlarının karar süreçlerinde, üst yöneticilerin (CEO) doğrudan görev aldığı işletmelerin yüzde 51'i GenAI'ye yatırım yaparken, CEO'ların bu süreçlerde daha az yer aldığı organizasyonlarda ise bu oran yüzde 44'e düştü.
– Çok sayıda işletme deneme aşamasında
Gelişmekte olan teknolojilere yönelik yatırımlarda küresel çaptaki artış eğilimine rağmen, araştırma, çok sayıda işletmenin hala deneme aşamasında olduğunu ve bu gelişimin önündeki en büyük zorlukların mevcut sistemlerle entegrasyon (yüzde 48) ile bütçe kısıtlamaları (yüzde 46) olduğunu ortaya koydu.
IoT'ye yapılan yatırımlar, her ne kadar yıldan yıla artsa da aktif IoT uygulamalarına sahip işletmelerin oranı düşüş gösterdi. Bu oran, 2024'te küresel çapta yüzde 19 iken, bu yıl yüzde 16'ya geriledi.
Uç bilişimin aktif uygulamaları yıllık bazda yüzde 22 ile sabit kalırken, ankete katılan işletmelerin yalnızca yüzde 1'i aktif GenAI uygulamalarına sahip olduğunu belirtti.
Şirketler, dijital dönüşüm yolculuklarında operasyonlarını en iyi şekilde destekleyebilecek ICT tedarikçileri seçme konusunda kararlar almakta zorlandı. Küresel çapta anket katılımcılarının yüzde 73'ü, değişen tedarikçi ekosistemini daha iyi anlamaları gerektiğini, katılımcılarının yüzde 56'sı teknoloji tedarikçilerinin ek iş ortakları hakkında farkındalık eksikliği yaşadığını ifade etti.
– IoT uygulamaları farklı sektörlerde değerlendirildi
Sektörler genelinde, sistem ve süreç optimizasyonu (yüzde 40) IoT uygulamaları arasında ilk sırada yer aldı. Uzaktan çalışma, eğitim ve işbirliği (yüzde 38), 5G tabanlı IoT kullanım alanı olarak bunu takip etti.
Tercih edilen 5G kullanım alanlarına ilişkin sektörler arasında önemli farklılıklar da yaşandı. Bunlar arasında uzaktan işbirliği, enerji ve finansal hizmetler sektörlerinde öncelikli olurken, kritik altyapı kontrolü ise otomotiv ve imalat sektörlerinde en üst sıranın sahibi oldu. Tüketici ve kamu sektörleri için öncelikli 5G kullanım alanı ise sistem optimizasyonu olarak öne çıktı.
İşletmeler, ICT sağlayıcıları için ideal tedarikçi özelliklerini tanımlama konusunda, ölçülebilir iş çıktıları sağlama (yüzde 33) ve güçlü bir iş ortağı ekosistemine erişim sağlama (yüzde 33) yeteneklerini öne çıkardı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen EY Türkiye Telekomünikasyon, Medya ve Teknoloji Sektör Lideri ve Danışmanlık Bölümü Şirket Ortağı Emre Beşli, araştırmada, işletmelerin dijital dönüşümlerini desteklemek için 5G'den yapay zekaya ve uç bilişime kadar bir dizi yenilikçi teknolojiyi benimsemesiyle belli bir aşamaya gelindiğini belirtti.
Beşli, işletmelerin bu yenilikçi teknolojileri benimsemeye kararlı olmasına rağmen yatırımlarından değer sağlama konusunda bazı zorluklarla karşılaştığını aktardı.
Beşli, “Temel sorunlar arasında, tedarikçi yetenekleri ve iş ortağı ekosistemlerinin, değer zincirine nasıl entegre olabileceğinin yeterince anlaşılmaması ve ilgili teknolojilerdeki en son yeniliklere ilişkin farkındalığın düşük olması yer alıyor.” ifadelerini kullandı.