Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 yılına ait doğum istatistikleri, ülkede doğurganlık oranlarının düşüş eğilimini sürdürdüğünü ortaya koydu. Yıl boyunca canlı doğan bebek sayısı 937 bin 559 olarak kayıtlara geçerken, doğan bebeklerin %51,4’ünü erkekler, %48,6’sını ise kızlar oluşturdu.
2024 yılında Türkiye genelinde toplam doğurganlık hızı 1,48 çocuk olarak ölçüldü. Bu rakam, kadınların doğurgan kabul edilen 15-49 yaş aralığında ortalama kaç çocuk sahibi olduğunu gösteriyor. Söz konusu oran, 2001’de 2,38 seviyesindeyken 2014’ten bu yana istikrarlı bir düşüş göstererek 2024’te nüfusun kendini yenileme eşiği olan 2,10’un oldukça altına düştü.
En yüksek doğurganlık Şanlıurfa’da
Verilere göre, doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 3,28 çocuk ortalamasıyla Şanlıurfa oldu. Bu ili 2,62 ile Şırnak ve 2,32 ile Mardin takip etti. Öte yandan, doğurganlık oranının en düşük olduğu iller Bartın ve Eskişehir olarak belirlendi. Her iki ilde kadın başına düşen ortalama çocuk sayısı 1,12 olarak tespit edildi.
Annenin eğitim seviyesine göre yapılan değerlendirmede, yükseköğretim mezunu kadınların doğurganlık hızının 1,22 olduğu belirlendi. Buna karşılık, herhangi bir okul bitirmemiş ya da sadece okuma yazma bilen kadınların doğurganlık oranı 2,65’e ulaştı.
Kentleşme doğurganlık üzerinde etkili
Kentleşme düzeyi de doğurganlık oranlarında önemli bir belirleyici oldu. Yoğun kent bölgelerinde toplam doğurganlık hızı 1,39 olarak ölçülürken, kır alanlarında bu oran 1,83’e kadar çıktı. Orta yoğun kentlerde ise oran 1,58 olarak kaydedildi.
Verilere göre doğum yapan annelerin ortalama yaşı 2024’te 29,3 olarak ölçüldü. İlk doğumda annelerin yaşı ise 27,3 oldu. İlk doğumdaki ortalama yaşın en yüksek olduğu il 29,4 ile Tunceli olurken, en düşük yaş ortalaması ise 24,4 ile Şanlıurfa ve Muş’ta kaydedildi.
15-19 yaş grubundaki kadınlar arasında doğurganlık oranı 2001 yılında binde 49 seviyesindeyken, 2024’te bu oran binde 10’a geriledi. Bu değişim, genç yaşta doğum yapma eğiliminde azalma olduğunu gösterdi.
İkinci doğum aralığı ortalama 4,3 yıl
Annelerin doğumlar arasındaki süreleri de incelendi. İkinci doğum ile ilk doğum arasındaki ortalama süre 4,3 yıl olarak belirlendi. Bu sürenin en kısa olduğu il 2,7 yıl ile Şanlıurfa olurken, en uzun süre ise 5,4 yıl ile Kırklareli olarak kaydedildi.
Türkiye, AB ülkeleriyle karşılaştırıldığında 9. sırada
Avrupa Birliği ülkeleriyle kıyaslandığında, Türkiye’nin toplam doğurganlık hızı 2024 itibarıyla 1,48 ile 27 ülke arasında 9. sırada yer aldı. AB genelinde ise 2023 yılında doğurganlık ortalaması 1,38 olarak gerçekleşti. En yüksek oran Bulgaristan’da (1,81), en düşük oran ise Malta’da (1,06) görüldü.
2024 yılı içerisinde gerçekleşen doğumların %3,3’ü çoğul doğum kategorisinde yer aldı. Bu doğumların büyük çoğunluğunu ikizler oluşturdu (%97), üçüz doğumlar %2,9 ve dördüz ya da daha fazla çocuklu doğumlar ise %0,1 oranında gerçekleşti.
Doğumların büyük kısmı ilk kez anne olanlardan
Doğumların %41,9’unun annenin ilk doğumu olduğu belirtildi. İkinci doğumlar %30,3, üçüncü doğumlar %16 ve dördüncü ya da daha fazla doğumlar %11,5 oranında kaydedildi.
Bin kişi başına düşen doğum sayısını ifade eden kaba doğum hızı, 2001 yılında binde 20,3 iken 2024’te binde 11,0’a kadar düştü. Bu veri, Türkiye’de doğum oranlarının sadece toplam sayı bazında değil, nüfusa oranla da ciddi şekilde azaldığını gösteriyor.
Genel tablo, Türkiye’de doğurganlık oranlarının hem nicel hem de demografik açılardan önemli bir değişim sürecinde olduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlar, bu trendin uzun vadede nüfus yapısı, yaşlı nüfus oranı ve ekonomik planlamalar üzerinde etkili olabileceğine dikkat çekiyor.