ABD’nin Arizona eyaletinde görülen bir ceza davasında, daha önce benzeri yaşanmamış bir gelişme yaşandı. 2021 yılında hayatını kaybeden Christopher Pelkey’in yapay zekâ destekli dijital görüntüsü, mahkeme salonunda ifade verdi. Bu olağandışı yöntem, mağdurun kız kardeşinin girişimiyle gündeme geldi ve yargıcın onayıyla uygulanmaya başlandı.
Mahkeme sürecinde Pelkey’in kız kardeşi, kardeşinin karakterini ve duygularını yansıttığını düşündüğü bir metin hazırladı. Bu metin, ileri düzey yapay zekâ teknolojisiyle oluşturulan bir deepfake avatar aracılığıyla sanığa iletildi. Dijital görüntü, sanık Gabriel Horcasitas’a hitaben “Farklı koşullarda belki arkadaş olabilirdik. Ben bağışlamaya inanırım.” ifadelerini kullandı.
Yargıç Todd Lang, sunulan dijital ifadeyi dikkate alarak kararını verdi. Cinayet suçlamasıyla yargılanan Horcasitas, 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Lang, dijital görüntüdeki sözlerin mağdurun kişiliğini yansıttığına inandığını belirtti.
Ancak bu gelişme, hukuk çevrelerinde tartışma konusu oldu. Sanık avukatı Jason Lamm, yapay zekâ tarafından oluşturulan bir kişinin ifade vermesinin temyiz sürecinde ciddi sorunlara yol açabileceğini dile getirdi. Uzmanlar, mahkeme salonlarında deepfake kullanımının yasal sınırları aşabileceği konusunda uyarılarda bulundu.
Arizona Eyalet Üniversitesi’nde görev yapan hukuk profesörü Gary Marchant, bu tür teknolojilerin yargı sisteminde “geri dönülemez sonuçlara” neden olabileceğini belirtti. Marchant, “Vefat etmiş bir kişinin konuşması mümkün değildir. Bu sınır aşılırsa, nerede durulacağı belirsiz hale gelir.” değerlendirmesinde bulundu.
Yapay zekâ ve hukuk arasındaki bu yeni kesişim noktası, ilerleyen dönemlerde hem etik hem de hukuki tartışmaların daha da derinleşeceğine işaret ediyor.