Close Menu
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Haber X
    • GÜNDEM
    • DÜNYA
    • EKONOMİ
    • POLİTİKA
    • TEKNOLOJİ
    • SPOR
    • 3. SAYFA
    • SAĞLIK
    Öne Çıkanlar
    • 4 Temmuz 2025 Cuma Ekranlarda Ne Var? İşte, Günün Yayın Akışı
    • Şehit Yakınları ve Gazilere Doğal Gazda Yüzde 50 İndirim Uygulanacak
    • Pancar Üreticilerine 2,5 Milyar Liralık Avans Ödemesi Yapıldı
    • Türk Tenis Tarihinde Bir İlk: Zeynep Sönmez Wimbledon’da 3. Turda
    • Beşiktaş, Demir Ege Tıknaz’ın Sözleşmesini Uzattı
    • Temmuz 2025 Dul ve Yetim Aylığı Zamları Belli Oldu: Hisse Oranlarına Göre Güncel Tutarlar
    • Adli Tatilde Boşanma Davaları Devam Edecek mi?
    • Youtube’da Tekrarlayan İçeriklere Gelir Desteği Kalkıyor
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Haber X
    Anasayfa » Küçükçekmece Gölü oksijensizlik alarmı veriyor haberi

    Küçükçekmece Gölü oksijensizlik alarmı veriyor haberi

    Anadolu AjansıŞubat 10, 2025
    Paylaş Facebook Twitter Pinterest Copy Link Telegram LinkedIn Tumblr Email
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email WhatsApp Copy Link

    GÜLSELİ KENARLI – İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Deniz ve İçsu Kaynakları Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meriç Albay, Küçükçekmece Gölü'nde kirliliğe neden olan birçok faktör bulunduğunu ve yüzeyden 7-8 metre sonra oksijenin tamamen tükendiğini söyledi.

    Albay ve ekibinin 2022'nin haziran ayında başlattığı “Küçükçekmece Lagünü'nün Su Kalitesinin İzlenmesi” projesi tamamlandı.

    Projenin göldeki mevcut durumun ve kirlilik oranının tespitini içeren ilk sonuçlarına göre, gölde ağır metal, pestisit, polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH) ve bakteriyolojik kirliliğin yüksek seviyede olduğu tespit edilirken derinliği 18 metre olan gölün ilk 7-8 metresinden sonra oksijenin bittiği belirlendi.

    AA muhabirinin sorularını yanıtlayan araştırma yürütücüsü Albay, Küçükçekmece Lagünü'nü 30 yıldır izlediklerini ve son projeleri kapsamındaki çalışmalarını geçen ay tamamladıklarını belirtti.

    1930'lu yıllarda lagünün çevresinde 700-800 insan yaşarken şu an bu sayının 1,5 milyona ulaştığını, dolayısıyla kirlilik ile insan baskısından çok fazla etkilenen bir yapı olduğunu kaydeden Albay, “Sedimandan, dip yapısından suya kadar büyük bir sıkıntı var. Dipteki çamurda ağır metal var, pestisit var. Toksik algler yeşermeye başladı. Burayı en kötü su kıvamında ve şehrin içinde yer alan bir atık su deposu gibi düşünmemiz daha doğru olur.” dedi.

    Göldeki canlı türü sayısının önemli oranda azaldığından bahseden Albay, 2-3 balık türünün gölde sürekli olarak yaşadığı, zaman zaman diğer balıkların girip çıktığı bilgisini verdi.

    Albay, “Hiçbir amaçla kullanamayacağımız bir su, yani yüzemezsiniz, arabanızı yıkayamazsınız, hiçbir şey yapamazsınız. Bakteriyolojik kirlilik çok fazla, zaman zaman balık tutulduğunu görüyoruz ancak balık tutulmaması gerekiyor çünkü ağır metal, PAH, pestisit var, her şey var.” diye konuştu.

    Bir an önce gölün restore edilerek şehre kazandırılması gerektiğini vurgulayan Albay, bölgenin göçmen kuşların rotaları üzerinde bulunduğunun ve çok iyi bakılması gereken bir alan olduğunun altını çizdi.

    Albay, lagünün kuzeyinde yapılan tarımın pestisit, D-100 karayolu ile TEM otoyolu arasındaki konumunun PAH, yıllar boyunca endüstriyel atıkların birikmesinin ise ağır metal kaynağı olduğunu anlattı.

    Lagünün Marmara Denizi'ne küçük bir kanalla bağlı olduğunu hatırlatan Albay, denizden lagüne su girişi olduğunu ve Sazlıdere Barajı'nın yapımı sonrası tatlı su girişinin azalmasıyla birlikte gölde tuzluluk miktarının arttığını belirtti.

    Albay, bölgenin restorasyonuna ilişkin şu önerilerde bulundu:

    “İvedilikle atılması gereken adım şu: Havzadan gelen atıkların durdurulması, 1 gram atık girmemesi, bunun artık kontrol altına alınması lazım. Daha sonra burada kesinlikle dip çamurunun alınması lazım. Dipteki atıklar, 30 yıl boyunca dışarıdan yeni atık girmese bile suyu kirletmeye ve yüzeyi beslemeye devam edecek durumda. Daha sonra da oraya gerçekten bir tatlı su girdisi için Sazlıdere Barajı'ndan biraz su bırakmak lazım ve derelerin, atık su deposu gibi değil dere gibi akması lazım. O zaman göreceksiniz ki su kalitesi düzelmiş. Bu şekilde ekosistem arzuladığımız hale gelir.”

    Google News Takip Edin
    Share. Facebook Twitter WhatsApp Copy Link

    İlgili Haberler

    19 Mayıs Stadyumu’nun Yerine Ankara’da 45 Bin Kişilik Yeni Stadyum Yapılıyor

    Haziran 23, 2025

    Valilik Kararıyla Taksim ve Şişhane Metro İstasyonları Kapatıldı

    Haziran 22, 2025

    Osmangazi Kent Lokantası’nda Ferdi Zeyrek Anısına Vatandaşlara Ücretsiz Yemek Verildi

    Haziran 16, 2025

    Siirt’te 250 Çocuk İçin Emniyet Destekli Sünnet Şöleni Gerçekleştirildi

    Haziran 3, 2025

    Meteoroloji Uyardı: Doğu Karadeniz’de Kuvvetli Yağış

    Haziran 3, 2025

    Bingöl Deprem İle Sarsıldı: AFAD Verileri Paylaştı

    Haziran 1, 2025
    En Yeni Haberler

    4 Temmuz 2025 Cuma Ekranlarda Ne Var? İşte, Günün Yayın Akışı

    Şehit Yakınları ve Gazilere Doğal Gazda Yüzde 50 İndirim Uygulanacak

    Pancar Üreticilerine 2,5 Milyar Liralık Avans Ödemesi Yapıldı

    Türk Tenis Tarihinde Bir İlk: Zeynep Sönmez Wimbledon’da 3. Turda

    Beşiktaş, Demir Ege Tıknaz’ın Sözleşmesini Uzattı

    Temmuz 2025 Dul ve Yetim Aylığı Zamları Belli Oldu: Hisse Oranlarına Göre Güncel Tutarlar

    Facebook X (Twitter) WhatsApp
    • Hakkımızda
    • Kullanım Şartları
    • Çerez Politikası
    • Gizlilik İlkeleri
    • Künye
    • İletişim
    © 2025 Tüm Hakları Saklıdır Haberx.com
    • Sunucu Barındırma : Moz Medya

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.