Sakarya'da böbrek nakli bekleyen 3 hasta, 6 saatte gerçekleştirilen ameliyatla sağlığına kavuştu.
Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde (SEAH) 6 saat süren ameliyat, Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Altıntoprak, SEAH Organ ve Doku Nakli Merkezi Genel Müdürü Prof. Dr. Hamad Dheir, Böbrek Nakli Merkezi Başkanı Doç. Dr. Necattin Fırat, Genel Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyeleri Prof. Dr. Fehmi Çelebi, Doç. Dr. Emrah Akın, organ ve doku nakli koordinatörleri Gülercan Şenel ve Emine Şentürk'ten oluşan ekip tarafından gerçekleştirildi.
Ameliyatla hastalardan 47 yaşındaki Mehmet Turgay Yıldırım Oğuz ile 29 yaşındaki İbrahim Bahçıvancı'ya organ bağışı yapılan kadavralardan, 41 yaşındaki Kübra Siyer'e ise annesi Gülşen Özbay'dan alınan böbrek nakledildi.
– “Mutluluğu görünce bütün yorgunluğumuza değdi”
Doç. Dr. Necattin Fırat, gazetecilere, merkezde ağırlıklı olarak canlıdan canlıya nakil gerçekleştirdiklerini söyledi.
Ameliyatla 2 hastaya kadavradan, birine ise annesinden alınan böbrek nakledildiğini aktararak süreçten bahseden Fırat, “Gayet güzel, başarılı süreç geçirdik. Bizim için yoğun ve yorucu oldu ama sonrasında bu mutluluğu görünce bütün yorgunluğumuza değdiğini düşünüyorum.” dedi.
Doç. Dr. Emrah Akın da hastaların sağlık durumunun iyi olduğunu belirterek, “Vericimizin, beyin ölümü gerçekleşen hastanın yakınlarının, sonra da ekibimizin büyük fedakarlığı ve gayreti var. Uzun, stresli ve zaman yönetiminin iyi olması gereken bir maraton. Fedakarlık yapan insanların gayretleri sonucu inşallah bu hastalarımıza şifa kaynağı olacağız.” diye konuştu.
– Annesinin böbreğiyle hayata tutundu
Kızına böbreğini veren 67 yaşındaki Gülşen Özbay, kızının uzun süredir böbrek rahatsızlığı olduğunu ve zor dönemler yaşadığını dile getirerek, “Böbrek nakli gerektiğinde hemen 'Böbreğimi vereceğim.' dedim. Doktorlarımıza güvendik, Allah razı olsun onların sayesinde oldu. Sağlığımıza kavuşacağız inşallah. Kızımın hep yanımdaydım, destekçisiydim. Böbreğimi verince daha da güzel destek olmuş oldum.” ifadelerini kullandı.
Annesinin böbreğiyle sağlığına kavuşan Kübra Siyer de rahatsızlığını ilk hamileliği döneminde öğrendiğini söyledi.
Doğum sonrası doktor kontrollerini ihmal ettiğini ancak o süreçte kendisini iyi hissettiğini anlatan Siyer, “Oğlum 4 yaşındaydı. Yumurtalık sancısıyla acile gittim. Değerlerimdeki bozulmalar tespit edildi. 14 yıldır tedavi altındayım. Çeşitli ilaçlar kullandım. Artık diyalize girecektim ama annem sağ olsun, 'Böbreğimi vermek istiyorum.' dedi. Hamad hoca ile paylaştık durumu. Diyaliz süreci olmadan hallettik çok şükür.” diye konuştu.
Siyer, organ naklinin önemine işaret ederek, “Benim için annem büyük şans, bana ikinciye can verdi. Annemin böbreği uymayabilirdi, annem sağ olmayabilirdi. Babamı böbrek hastalığından kaybettim. Babama da amcam böbreğini vermişti. Aile olarak organ bağışında hassasiyetimiz yüksek. İnsanlarımız da bu konuda duyarlı olsunlar. Çok bekleyen insan var.” açıklamasında bulundu.
Kadavradan nakil yapılan İbrahim Bahçıvancı da 7 yıldır diyalize girdiğini, böbrek nakli gerçekleştiği için mutlu olduğunu dile getirdi.
Diyaliz süresi boyunca sürekli hastanede vakit geçirmek zorunda kaldığını anlatan Bahçıvancı, “Herkes bir an önce sağlığına kavuşsun inşallah. Organ bağışı, benim hayatımı kurtardı.” dedi.