Kocaeli Üniversitesi ev sahipliğinde Valilik, Büyükşehir Belediyesi ve Sağlıkta Kalite İçin İnovasyon Derneği (SAKİD) destekleriyle Kocaeli Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen kongreye, sağlık, afet yönetimi, yer bilimleri, arama kurtarma gibi pek çok alandan uzman, akademisyen, kamu ve sivil toplum yöneticisi katılıyor.
Kongrede iki gün boyunca afetlerde sağlık hizmetleri, etkin bir afet yönetimi için hazırlık konuları ve deneyimler ele alınacak.
“AFET OKUR YAZARLIĞI GÜÇLENDİRİLMELİ, EĞİTİMLER SÜREKLİ HAE GETİRİLMELİ”
Kongrenin açılış panelinde bir konuşma yapan eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ, deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılması gerekenlerle ilgili önerilerini paylaştı.
Türkiye’nin afet sonrası müdahale ve iyileştirmede “dünyanın en iyisi” olduğunu ama öncesiyle ilgili yapılması gerekenlerin henüz tamamlanmadığını dile getiren Akdağ, özellikle afet okur yazarlığının güçlendirilmesi ve bu konudaki eğitimlerin sürekli hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Akdağ, semt ve mahalle bazlı kurtarma gönüllülüğünün oluşturulması ve hastane binalarının izolatörlü olmasının önemine değinerek, “Bana göre bir depremden sonra toplanma alanları bizim ülkemizin şartları açısından birinci derece toplanma alanları camiler ve cami bahçeleri olmalıdır. Yanında okullar, spor salonları, yurtlar olabilir.” diye konuştu.
Camilerin güçlü inşa edilmesi, eğer böyle değillerse güçlendirilmesi gerektiğini söyleyen Akdağ, “Vatandaşın çadır ihtiyacını azaltacak şekilde camileri barınma ve korunma alanlarına çevirmemiz kanaatimce şart. Bu işimizi inanılmaz kolaylaştıracak bir şey.” dedi.
Akdağ, birçok yerde millet bahçeleri yapıldığına işaret ederek, “Bence millet bahçelerinin altyapılarının bir afet anında oraya konteyner kent kurmaya hazır olması lazım. Kanalizasyon altyapısının, içme suyu altyapısının hazırda durması lazım. Buralar adeta sit alanları gibi de korunmalı. Zaten millet bahçesi olursa korunur.” ifadelerini kullandı.
Böyle bir yapılanmanın, deprem anındaki müdahaleyi kolaylaştırabileceği gibi deprem sonrasında çadır ihtiyacını onda bire veya yirmide bire düşüreceğini belirten Akdağ, şöyle dedi:
“Bunun yanında hükümetlerimizin 20 yılda hemen hemen her ile havalimanı yapmasının önemini de bir kez daha anlamış olduk. Şehir hastanelerini yaparken de bu eleştirileri alıyorduk. Şehir hastanelerinin, yeni yapılan hastanelerin yoğun bakım altyapıları olmasaydı biz pandeminin de altında kalırdık, depremin de altında kalırdık. Havalimanı meselesi bunun kadar önemli bir şey.”
Vali Seddar Yavuz da Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerin ardından koordinatör vali olarak görev yaptığı bölgedeki çalışmalarını anlattı.
Yavuz, arama kurtarma faaliyetlerinden çadırların kurulumuna, yemek ve iaşeyle ilgili ekiplerin yerleştirilmesine kadar birçok alanı kontrol etmeye gayret ettiğini kaydetti.
Kocaeli’den deprem bölgesine gönderilen yardımların Büyükşehir Belediyesiyle ortak kurdukları depoda toplandığını ve tasnif edildikten sonra bölgeye ulaştırıldığını anlatan Yavuz, şehrin bütün imkan ve kapasitesini bölgede kullandıklarını kaydetti.
“HEDEFİMİZ BU ŞEHRİ DEPREMDE İNSANLARIN KAYBEDİLMEDİĞİ BİR ŞEHİR HALİNE GETİRMEK”
Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ise İnşaat Mühendisleri Odası ve üniversitelerle Kocaeli’de 1999’daki depremden önce inşa edilmiş 160 bin binayı taradıklarını, işlemin bitmek üzere olduğunu söyledi.
Hasarsız yöntemle gerçekleştirilen tarama çalışmaları bittikten sonra riskli alan, rezerv alan ve kentsel dönüşüm alanı ilan edilecek yerleri hızlı bir şekilde açıklayacaklarını dile getiren Büyükakın, “Kocaeli olası bir depreme hazırlık çalışmalarını en önde götüren şehirlerin başında geliyor. Bu konuda diğer şehirleri takip ediyoruz, bizi örnek almaya başladılar. İnşaat Mühendisleri Odasından çalışmanın örneğini istemeye başladılar. Hedefimiz; bu şehri depremde insanların kaybedilmediği bir şehir haline getirmek. Belediye olarak en önemli önceliğimiz bu.” ifadelerini kullandı.