Türkiye Sermaye Piyasaları Birliğinin (TSPB) 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlediği “Kadın Liderler ile Dönüşen Yönetim ve Kapsayıcı Gelecek” panelinde, kadınların sektördeki konumu ve geleceği konuşuldu.
Birlikten yapılan açıklamaya göre, finans sektörünün lider kadınlarının katılımıyla gerçekleştirilen panelde, “Finans Sektöründe Kadın Liderler ve Cam Tavanı Aşma Sürecinde Karşılaşılan Sorunlar”, “Halka Açık Şirketlerin Yönetim Kurullarında Kadın Temsili: Kota mı, Gönüllülük mü ve Yönetimde Cinsiyet Eşitliği” ile “Kapsayıcılık İçin Kamusal, Kurumsal ve Toplumsal Stratejiler” konu başlıkları ele alındı.
Açıklamada paneldeki açılış konuşmasına yer verilen TSPB Genel Sekreteri Serdar Sürer, kadınların, cesareti, vizyonu ve kararlılığıyla kariyer yolculuğuna devam ederken, iş dünyasının geleceğini de şekillendirdiğini belirtti.
Sürer, “Kadınların liderlikteki gücüne, zorlukları nasıl fırsata çevirdiklerine ve kapsayıcı bir gelecek inşa etmek için attıkları adımlara hayatın her alanında tanıklık ediyoruz.” açıklamasında bulundu.
– “Bankamızda kişiler yetkinliklerine göre değerlendirilir”
Aktif Bank Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Ayşegül Adaca Oğan, panelde, Türkiye'de kadınların iş gücüne katılımının yüzde 32'lerde seyrettiğini aktardı.
Oğan, finans sektörünün kadın istihdamında olumlu ayrıştığına ancak üst yönetim ve yönetim kurulu seviyelerinde kadın yönetici oranının önemli ölçüde azaldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Bugün finans sektöründe çalışan kadınların oranı yüzde 50 civarındayken, üst yönetim kademelerindeki oran yüzde 25 seviyelerinde kalıyor. Bu dengeyi sağlama konusunda kararlı duruş sergiliyoruz. Aktif Bank'ın genel çalışanlar arasında oluşan eşitlikçi dağılımı, yönetim katına da yansıyor. Bankamızda kişiler cinsiyetlerine değil yetkinliklere göre değerlendiriliyor. Bu objektif bakış açısı, yönetim takımımızdaki kadın sayısını olumlu etkiliyor. Deneyimlerim, kadın yöneticilerin, iş dünyasına kattığı yeni bakış açısı ve yaklaşımla fark yarattığını söylüyor. Aktif Bank'ta elde ettiğimiz başarılar ve sektörün üzerinde yakaladığımız büyüme rakamları da bu iddiamızı doğruluyor.”
-“Toplumsal cinsiyet eşitliği, sürdürülebilir bir gelecek için stratejik gerekliliktir”
Garanti BBVA Yatırım Genel Müdürü Hülya Türkmen Keçecioğlu da toplumsal cinsiyet eşitliğini, sürdürülebilir gelecek için stratejik gereklilik olarak gördüklerini anlattı.
Kadın liderlerin yönetim kademelerinde daha güçlü yer almasını sağlamak amacıyla, fırsat eşitliği politikaları geliştirdiklerini belirten Keçecioğlu, “Mentörlük ve kariyer gelişim programları sunuyoruz. Üst yönetimde kadın temsiliyetini artırmak, finansal araçlarımızla kadın girişimcileri desteklemek ve cinsiyet eşitliği endekslerinde öncü rol almak, en büyük önceliklerimiz arasında. Kadınların yönetim kurullarında daha fazla yer almasının şirketlere uzun vadeli vizyon, inovasyon ve finansal başarı getirdiğine inanıyor, bu dönüşümün parçası olmaya devam ediyoruz.” açıklamasında bulundu.
Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Müge Peker, kurumsal dünyada cinsiyet eşitliği hedeflerine ulaşmanın yalnızca bir temenniden ibaret olmaması, somut politikalar ve sürdürülebilir uygulamalarla da desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Şirketlerin organizasyon içindeki cinsiyet dengelerini ölçmesinin önemine değinen Peker, kadınların kariyer yolculuklarındaki engelleri belirlemesi ve buna uygun stratejik aksiyon planları oluşturması gerektiğini kaydetti.
Peker, sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın ancak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasıyla mümkün olacağına inandıklarını belirtti.
– “Borsaya kote 191 şirketin yönetim kurulunda sadece erkekler var”
Yönetim Kurulunda Kadın Derneği Başkan Yardımcısı Arzu Aslan Kesimer, bugün itibarıyla borsaya kote 191 şirketin yönetim kurulunda sadece erkeklerin olduğunu bildirdi.
Yatırımcı İlişkileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Başak Öğe ise Türkiye'de halka açık şirketlerin üçte birinin yönetim kurulunda kadın üye bulunmadığını ifade etti.
Yönetim kurulunda kadın üye kotasının zorunlu hale getirilmesi gerektiğine dikkati çeken Öğe, “Yönetimde ve yönetim kurullarında kadınların bulunması ESG puanını olumlu etkiliyor, bu da özellikle ESG fonları başta olmak üzere yatırımcıların böyle şirketlere ilgisini artırıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Panelin moderatörlüğünü yürüten BloombergHT Araştırma Analisti Sevcan Ersözlü de kadınların sadece hayallerini değil, ekonomiyi, iş dünyasını ve geleceği de inşa ettiğini vurguladı.
Ersözlü, şu ifadeleri kullandı:
“Artık mesele yalnızca eşitlik talebi değil, mesele, kadınların gücünün ekonomi için vazgeçilmez bir dinamik olduğunun kabul edilmesidir. Sermaye piyasalarından teknolojiye, girişimcilikten yöneticiliğe kadar her alanda kadınlar var. Ancak hala cam tavanlar var, hala aynı işi yapıp daha az kazanan kadınlar var. Bu tabloyu değiştirmek için kadınların yatırım yapması, liderlik etmesi, sermayeye erişiminin kolaylaştırılması şart. 8 Mart, yalnızca bir kutlama değil, kadınların ekonomik bağımsızlığına, finansal güçlenmesine ve hak ettiği yeri almasına dair bir çağrıdır. Daha güçlü kadın, daha güçlü ekonomi demektir. Artık o masada yer açmalarını beklemiyoruz, o masayı biz kuruyoruz.”