Trakya Üniversitesi (TÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Belgin Elipek, Trakya'da yer altında suya ulaşma derinliğinin 500 metrelere kadar çıktığını söyledi.
Prof. Dr. Elipek, TÜ ev sahipliğinde düzenlenen “İklim Krizi ve Edirne Sempozyumu”nda “Küresel İklim Değişikliği ve Edirne” başlıklı sunum yaptı.
Elipek, dünyadaki toplam suyun yüzde 97'sini okyanuslar ve denizlerdeki tuzlu suyun oluşturduğunu, geriye kalan yüzde 3'lük bölümünün yüzde 70'inin de buzullarda donmuş olarak bulunduğunu ifade etti.
Suyun insan yaşamı için vazgeçilmez olduğunu belirten Elipek, su kaynaklarının korunması ve kirletilmemesi gerektiğini vurguladı.
Elipek, tatlı su kaynaklarının yüzde 70'inin tarımda, yüzde 19'unun sanayide, geri kalan miktarınsa günlük yaşamda kullanıldığını belirtti.
Trakya'nın başlıca yer üstü su kaynaklarının Meriç ve Ergene havzasında nehirlerle onları oluşturan kolları olduğunu aktaran Elipek, bu kaynakların çoğunlukla tarımda ve endüstride kullanıldığını dile getirdi.
Trakya'da yer altı suyuna ulaşma derinliğinin her geçen yıl arttığına dikkati çeken Elipek, şunları kaydetti:
“Yer üstü su kaynaklarının dışında yer altında üst üste 2 tane akiferimiz var. Bu akiferlerden en önemlisi havza ortasında kalınlığı 600 metreyi bulan Ergene formasyonudur. Bir diğer akifer ise Trakya'nın kuzeyinde dar bir kuşaktaki ve maksimum kalınlığı 300 metre civarındaki akiferdir.
Ayrıca Meriç akiferi olarak adlandırılan yer altı suyu ise en fazla 30-40 metre kalınlığa sahiptir. 25-30 sene önce 30-40 metreden yer altı suyunu çekebilirken şu anda 500 metreden çekilmeye başlandı. Son yıllarda iklim değişikliğine bağlı olarak kuraklık ve kar yağışında azalma var. Kar yağmadığında yer altı suları beslenmiyor. Bunun yanında yer altı su kaynaklarının kirlenmesi var. Bunun sonucunda su kriziyle karşı karşıya kalıyoruz.”