ANKARA (İGFA) – CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Küme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Lozan Antlaşması’nın 100. yıl dönümünde, bu büyük muvaffakiyete imza atan, Türkiye’nin bütün kahramanlarına, devletin bütün yöneticilerine, başta Atatürk ve İsmet İnönü olmak üzere bugün dünyada bulunmayan herkese şükran borçlu olduklarını söyledi.
İsmet İnönü’nün, iktidarı muhalefete devrettiği vakit Merkez Bankasının kasasında 122 ton altın bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Bugün ortadan 100 yıl geçmesine rağmen devleti yönetenlerin kapı kapı gezip para dilendikleri bir ortamı yaşıyoruz. 100 yıl evvel hangi çabayı verdik, 100 yıl sonra hangi noktadayız?” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, 24 Temmuz’un basında sansürün kaldırılışının 115. yıl dönümü olduğunu lakin bugün hapishanelerde gazetecilerin bulunduğunu belirterek, gazeteci Merdan Yanardağ’ın da tutuklu olduğunu anımsattı.
Türkiye’de haziran ayında bütçe açığı verildiğini lisana getiren Kılıçdaroğlu, hükümetin tabloyu değiştirmek için yeni vergi artışı ve artırımlar getirdiğini kaydetti.
Saygın bir yatırım kuruluşunun yaptığı hesaplamaya nazaran artırımlar ve ek vergilerden gelecek fiyatın 265 milyar lira olduğunu söylediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, “Oysa Mayıs ayından Haziran’a devletin borcu tam 900 milyar lira arttı. Artık devletin yönetilmediğini hepimiz biliyoruz. Mısır’daki sağır sultan da biliyor. Bize borç para vermek isteyenler de bu gerçeği biliyor. Hiç kimse parasını çöpe atar mı, parasının batmasını ister mi? O nedenle diyor ki ‘limanları vereceksin, arsa-arazileri vereceksin, karlı fabrikaları ben çalıştıracağım, o vakit borç veririm’ diyor. Bu, devleti yönetememenin gerçek bir tablosudur. Açıkça tabir etmek gerekirse akaryakıt artırımları vatandaşın cebinden çalınan paradır. O nedenle biz yapılan uygulamayı bir ekonomik soykırım olarak tanımlıyoruz. Bir avuç kişiyi güçlü etmek, 85 milyonu bir avuç şahsa hizmet eder hale getirmek kabul edeceğimiz bir olay değildir. 85 milyonu siz perişan ediyorsunuz, artırımlarla ve vergilerle” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, ekonomik önlemler kapsamında saray harcamaları için bir israf genelgesi olmadığını; sarayda her şeyin harika olduğunu tez etti.
Türkiye’deki tüm problemlerin temelinde adaletsizliğin yattığını anlatan Kılıçdaroğlu, adaletin mahkemeler tarafından dağıtıldığını öne sürerek, “Yargının çürüdüğünü” savundu. Kılıçdaroğlu, “Vicdanı, ahlakı, fazileti, namusu olan herkese soruyorum; bu kadar büyük bir olayı 21. yüzyıl Türkiye’sinde nasıl görmezden gelebiliriz? Yargının çürüdüğünü bu kadar somut anlatan öteki bir örnek var mı? Bunlar ücretsiz mı yapılıyor? Şayet rüşvet yargıya kadar gittiyse, Yargıçlar Savcılar Konseyi bütün hukuksuzlukların, adaletsizliklerin kaynağı haline geldiyse Türkiye’de hiçbir şey düzelmez. Ne iktisat, ne ahlak, ne fazilet… Çürüme sarayda. Neron Roma’yı yaktı, Erdoğan Türkiye’yi yakıyor.” dedi.