Close Menu
    Facebook X (Twitter) Instagram
    HaberX
    • GÜNDEM
    • DÜNYA
    • EKONOMİ
    • POLİTİKA
    • TEKNOLOJİ
    • SPOR
    • 3. SAYFA
    • SAĞLIK
    Öne Çıkanlar
    • Anadolu Üniversitesi AÖF Yaz Okulu Kayıt ve Sınav Takvimi
    • Antalya’da Gerçekleştirilen NARKOKAPAN Operasyonu ile 104 Kişi Tutuklandı
    • Papara Erişim Sorunu Ne Zaman Giderilecek? Hesaplar Ne Zaman Kullanılabilecek?
    • Zehra Güneş’in Gözlükle Sahaya Çıkma Nedeni Belli Oldu
    • Türkiye’de En Fazla Ölüm Hangi İlde? TÜİK Ölüm Oranları 2024 Açıklandı
    • Los Angeles Lakers, 10 Milyar Dolarlık Rekor Anlaşmayla Satıldı
    • Milletler Ligi Türkiye – Kanada Maçı Saat Kaçta? Hangi Kanalda Yayınlanacak?
    • Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan Vergi Affı Bekleyenlere Açıklama
    Facebook X (Twitter) Instagram
    HaberX
    Anasayfa » Dijitalleşmeyle beraber kelime hazinesinin azalması, gençlerin düşünme yetilerini olumsuz etkiliyor haberi

    Dijitalleşmeyle beraber kelime hazinesinin azalması, gençlerin düşünme yetilerini olumsuz etkiliyor haberi

    Anadolu AjansıŞubat 21, 2025
    Paylaş Facebook Twitter Pinterest Copy Link Telegram LinkedIn Tumblr Email
    Paylaş
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email WhatsApp Copy Link

    ÜMİT TÜRK – İstanbul Üniversitesi (İÜ) Edebiyat Fakültesi Dilbilimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Melanlıoğlu, dijitalleşmenin etkisiyle gençlerin kelime hazinesinin giderek daraldığını belirterek, “Gençler artık söz varlığı açısından çok sınırlı sayıda kelime kullanıyor. Kendilerini ifade ederken sözcükleri kısaltarak kullanıyorlar. Yeterli söz varlığına sahip değilsek, yeterli eleştirel ve yaratıcı düşünme kapasitesine de sahip değilizdir.” dedi.

    Prof. Dr. Melanlıoğlu, 21 Şubat Uluslararası Anadili Günü dolayısıyla AA muhabirine, ana dilin oluşumu ve korunması, küresel dil çeşitliliği ve dijital çağın dil üzerindeki etkilerini değerlendirdi.

    Bir toplumun ana dilinin oluşumunda ve gelişiminde coğrafi koşulların ve tarihsel süreçlerin belirleyici olduğunu söyleyen Melanlıoğlu, “Coğrafi koşullar, insan yapısını ve ses organlarının gelişimini etkileyen değişkendir. Bazı bölgelerde var olan seslerin başka bölgelerde olmaması, coğrafi koşulların bir sonucudur. Örneğin Türkçede bulunan 'ü, ö, ı' gibi sesler, kimi dillerde yoktur. Yine gırtlaktan gelen 'h' sesi bizim anatomik yapımımıza uygun olmadığı için bu sesi çıkaramayız. Dolayısıyla, coğrafyayla şekillenen gırtlak yapısı, ses çıkarma, tabiatı duyma, dinleme ve ona göre nesneleri anlamlandırma süreci ve sonrasında izlenen tarihi süreçler dilin oluşumunda rol oynuyor.” diye konuştu.

    Melanlıoğlu, sosyokültürel faktörlerin de ana dilin oluşumunda büyük rol oynadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

    “Türkçe açısından örneklendirmek gerekirse Orta Asya'da yaşarken, Divanu Lugati't Türk'e baktığınızda, 'at' ile ilgili pek çok kelimenin varlığından söz edebiliriz. Ama bugüne geldiğimizde yaşam koşulları değiştiği için artık 'at'ı adlandırdığımız kelime sayısı oldukça sınırlıdır. Dolayısıyla sosyokültürel bilgi dediğimiz şey, söz varlığının temelini teşkil eder. Yani insanların yaşam koşulları, deneyimleri, dünya bilgisi farklılaştıkça ana dilinin şartları da değişir ve yeniden oluşur.”

    – “Türkçenin korunduğunu söylemek mümkün”

    Ana dilin oluşumunu etkileyen bir diğer faktörün de devletlerin politikaları olduğunu belirten Melanlıoğlu, ana dilin korunması ve bir süreç içerisinde gelişimi için devletlerin ana diline sahip çıkmasının önemli olduğunu vurguladı. Melanlıoğlu, bu anlamda, Türkçeye önem verildiğini ve milli, manevi bir değer olarak Türkçenin korunduğunu söylemenin mümkün olduğunu ifade etti.

    Melanlıoğlu, bir milletin varlığını sürdürebilmesi için eğitim politikasının güçlü olması gerektiğine işaret ederek, “Millet olmanın ilk şartı 'biz' olabilmektir. 'Biz' olabilmeyi sağlayan husus da dildir. Biz dilimize sahip çıkmazsak, birey olmadan öteye geçemeyiz. O zaman dilimizin hiçbir önemi olmaz ve herkes 'ben' olarak hayatına devam eder. 'Ben'in olduğu yerde de millet olma niteliğini kaybederiz.” dedi.

    Türkiye'de milli eğitimde olumlu gelişmeler yaşandığını ifade eden Melanlıoğlu, Türkçe notunun belirli bir seviyenin altında olan öğrencilerin sınıf tekrarı yapmasının, dilin önemini artırdığını belirtti.

    Avrupa'da yaşayan Türk çocuklarının ana dillerini korumaları için de Milli Eğitim Bakanlığınca program geliştirildiğini belirten Melanlıoğlu, bazı ülkelerde Türkçe sınıf açılabilmesi için en az 10 öğrencinin talepte bulunması gibi şartlar uygulandığını, bu nedenle ailelerin bilinçli olması gerektiğini dile getirdi.

    Prof. Dr. Melanlıoğlu, son 15 yılda iki dillilik üzerine yapılan bilimsel araştırmaların arttığına da dikkati çekti.

    – Dünya dillerinin çoğu yok olma tehdidi altında

    Dünyadaki dillerin durumu hakkında da bilgi veren Melanlıoğlu, yeryüzünde 7 binin üzerinde dilin konuşulduğunu ancak birçoğunun yok olma tehdidiyle karşı karşıya kaldığını kaydetti.

    Melanlıoğlu, UNESCO'nun tehlike altındaki dillerin korunmasıyla ilgili bir çalışması olduğunu aktararak, “Bunu sadece kabile diline indirgemek çok doğru değil. Bugün Avrupa'da pek çok dil neredeyse yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Avrupa Konseyinin varlığı, Avrupa Ortak Öneriler Çerçevesinin hazırlanması ve Avrupa ülkelerinin birbirlerine dillerini öğretme gayretinin temelinde de dillerinin yok olma kaygısını yaşamaları yatmaktadır.” şeklinde konuştu.

    Türkçenin dünyada yaygın olarak konuşulan diller arasında yer aldığının altını çizen Melanlıoğlu, “Türkçe bugün Asya'da, Afrika'da, Balkan coğrafyasında oldukça yaygın olarak konuşulan bir dil olarak karşımıza çıkıyor. Elbette ki İngilizce, Çince, Fransızcayla mukayese edildiğinde Türkçe biraz daha alt sıralarda ancak saydığım dillerin dünyada konuşulma gerekçeleri nüfus ve sömürgecilik politikaları gereği.” diye konuştu.

    Türkçenin tarih boyunca farklı dillerle etkileşime girerek değişime uğramasına değinen Melanlıoğlu, şu tespitte bulundu:

    “Türkiye Cumhuriyeti'nin konumunu, Türklerin tarih sahnesinde oynadığı rolü ve yaşadığımız coğrafyaları ele aldığımızda bu etkileşim kaçınılmaz. Örneğin İslamiyet'i kabul etmemizle birlikte dini terimlerle başlayan süreç elbette kaçınılmaz. Dili doğal akışı içerisinde düşünmek gerekir. Bu konudaki en tipik ve güzel örnek Nihat Sami Banarlı'nın 'Türkçe'nin Sırları' adlı kitabında verdiği 'merdiven' örneği. 'Merdiven' kelimesi Farsça ama size sorsam 'Türkçe' dersiniz. Türkçe olması için ünlü uyumlarına uyması yeterli. Farsçadaki söylenişi 'merduvan' şeklinde. Dilimizin ezgisine uygun hale getirdiğimiz ve işlevsel olarak kullandığımız kelimeler bizimdir. Onları Farsça, Arapça ya da Fransızca diye nitelemek çok uygun gelmiyor bana. Biz de birçok dile kelime vermişiz. Diller arasındaki geçişlilik olağan bir süreç ve bundan rahatsız olmamalıyız.”

    – Sosyal medya dili

    Dijitalleşmenin dil üzerindeki etkilerini de değerlendiren Melanlıoğlu, gençlerin kelime hazinesinin giderek daraldığını ve bunun düşünme yetilerini olumsuz etkilediğini belirtti.

    Sosyal medya dilinin konuşma dilinden farklılaştığını, bu durumun da ana dil eğitimi açısından yeni zorluklar doğurduğunu sözlerine ekleyen Melanlıoğlu, “Gençler artık söz varlığı açısından çok sınırlı sayıda kelime kullanıyor. Kendilerini ifade ederken sözcükleri kısaltarak kullanıyorlar. Yeterli söz varlığına sahip değilsek, yeterli eleştirel ve yaratıcı düşünme kapasitesine de sahip değilizdir. Çünkü düşünceyi oluşturan şey dilin mantığı, yani söz varlığıdır. Ana dilimizi korumak ve nesiller arası aktarmak istiyorsak, zengin bir söz varlığına sahip olmamız lazım. Bu nedenle, söz varlığını geliştirmek için yapılan çalışmalar oldukça önemli.” ifadelerini kullandı.

    Google News Takip Edin
    Share. Facebook Twitter WhatsApp Copy Link

    İlgili Haberler

    Osmangazi Kent Lokantası’nda Ferdi Zeyrek Anısına Vatandaşlara Ücretsiz Yemek Verildi

    Haziran 16, 2025

    Siirt’te 250 Çocuk İçin Emniyet Destekli Sünnet Şöleni Gerçekleştirildi

    Haziran 3, 2025

    Meteoroloji Uyardı: Doğu Karadeniz’de Kuvvetli Yağış

    Haziran 3, 2025

    Bingöl Deprem İle Sarsıldı: AFAD Verileri Paylaştı

    Haziran 1, 2025

    İstanbul’da Savaş Uçağı Gürültüsünün Nedeni Belli Oldu: Solotürk Hava Gösterisi

    Mayıs 29, 2025

    Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul’da 4 Yeni Millet Bahçesi Açacak

    Mayıs 29, 2025
    En Yeni Haberler

    Anadolu Üniversitesi AÖF Yaz Okulu Kayıt ve Sınav Takvimi

    Antalya’da Gerçekleştirilen NARKOKAPAN Operasyonu ile 104 Kişi Tutuklandı

    Papara Erişim Sorunu Ne Zaman Giderilecek? Hesaplar Ne Zaman Kullanılabilecek?

    Zehra Güneş’in Gözlükle Sahaya Çıkma Nedeni Belli Oldu

    Türkiye’de En Fazla Ölüm Hangi İlde? TÜİK Ölüm Oranları 2024 Açıklandı

    Los Angeles Lakers, 10 Milyar Dolarlık Rekor Anlaşmayla Satıldı

    Facebook X (Twitter) WhatsApp
    • Hakkımızda
    • Kullanım Şartları
    • Çerez Politikası
    • Gizlilik İlkeleri
    • Künye
    • İletişim
    © 2025 Tüm Hakları Saklıdır Haberx.com
    • Sunucu Barındırma : Moz Medya

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.