Altın ve gümüş fiyatları, küresel piyasalarda yeniden yükseliş trendine girdi. Saxo Bank Emtia Stratejisi Başkanı Ole Hansen, bu yükselişin sadece teknik bir hareket olmadığını, makroekonomik dengelerdeki değişimlerin de etkili olduğunu belirtti.
Haziran ayının başında özellikle gümüş önemli direnç seviyelerini aşarken, platin mayıs ayındaki sert artışın ardından geçici bir duraklama yaşadı. ABD dolarının zayıflaması, jeopolitik risklerin artması ve ticaret savaşları endişelerinin yeniden gündeme gelmesi, yatırımcıların değerli metallere yönelmesini hızlandırdı. Bloomberg Dolar Endeksi, son iki yılın en düşük seviyelerinde işlem görürken, bu durum altın ve gümüş talebini artırdı.
Hansen, uzun vadeli bir dönüşümün sinyallerinin ortaya çıktığını ifade etti. ABD’nin devam eden cari açıkları, küresel sermaye akımlarında önemli değişimlere yol açıyor. Korumacı politikalar ve siyasi kutuplaşmanın kalıcı yapısal riskler olarak görülmesi, egemen varlık fonları ile büyük yatırımcıların ABD menkul kıymetlerine olan ilgisini azalttı. 2025 yılında vadesi dolacak yaklaşık 9,2 trilyon dolarlık ABD Hazinesi menkul kıymeti ve 1,9 trilyon dolarlık bütçe açığı, ülkenin borçlanma yükünü artırıyor.
Altın fiyatları, nisan ayında görülen 3.500 dolar seviyesinden sonra düşüş trendini kırdı. 3.325 dolar seviyesi artık güçlü bir destek noktası olarak kabul ediliyor. Hansen, mevcut ekonomik koşulların Fed’in daha güvenilir bir politika izlemesine neden olabileceğini ve bunun da altının 4.000 dolar seviyesine kadar yükselmesini sağlayabileceğini belirtti. Fed’in tahminlerden daha hızlı faiz indirimi yapması, arz şokları, azalan tüketici güveni ve zayıflayan iş gücü piyasası gibi faktörler bu beklentiyi destekliyor.
Gümüş ve Bakır Yükseliş Trendinde
Gümüş cephesinde ise fiyatlar son dönemde önemli bir yükseliş gösterdi. %5,4 artışla 33,68 dolar seviyesindeki direncin kırılması, fiyatların bu seviyeyi destek haline getirmesini sağladı. 2023 yılının ekim ayında görülen 34,90 dolarlık zirve ise kısa vadede güçlü bir direnç olarak duruyor. Gümüşün hem endüstriyel hem de parasal değer taşıması, fiyatların altın ve dolar hareketlerinin yanı sıra sanayi talebinden de etkilenmesini sağlıyor. Bakır fiyatlarındaki artış, Çin talebindeki dayanıklılık ve yeşil enerji yatırımlarının artması gümüş için olumlu sinyaller veriyor.
Altın ve gümüş arasındaki fiyat oranı da dikkat çekici bir gelişme olarak öne çıkıyor. Son günlerde 98 seviyesinin altına inen oran, beş yıllık ortalama olan 82’ye yaklaşırken, mevcut altın fiyatı sabit kalırsa gümüşün 36 dolar üzerine çıkabileceği öngörülüyor. Teknik göstergeler ise 33,68 dolar üzerindeki kapanışların gümüşte olumlu trendin devam ettiğini doğruluyor. 34,90 ve 35,20 dolar seviyelerinin aşılması durumunda yeni bir yükseliş ivmesi bekleniyor.
Değerli metallerin fiyatları, ABD dolarındaki zayıflama, artan jeopolitik riskler ve küresel sermaye akımlarındaki değişimlerin etkisiyle yukarı yönlü hareketini sürdürüyor. Makroekonomik faktörler, altın ve gümüş talebini desteklemeye devam ediyor.