Kırklareli Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’nde tam 16 yıldır görev yapmakta olan itfaiye çavuşu Sinan Gebecik, çocukluk hayalini gerçekleştirme şansını yakalayarak insanların ve diğer canlıların yardımına koşmanın heyecanını ve gururunu yaşıyor.
Sinan Gebecik’in itfaiyeci olma serüveni ilkokul döneminde başladı. İtfaiyecilik Haftası’nda İtfaiye Müdürlüğü’nü ziyaret ettiği o gün, bu mesleğe olan merakı ilk kez alevlendi.
Ailesinin öğretmen olmasını istediği Gebecik, Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’nu (BESYO) kazandı. Beden eğitimi öğretmenliği bölümünden mezun olduktan sonra çocukluk hayalini gerçekleştirmek için harekete geçti.
2007 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’nde göreve başlayan Gebecik, o günden beri insanların güvenliğini sağlamak ve yardım etmek için gece gündüz demeden çalışıyor.
İlk iş günü duyduğu heyecanla görevine 16 yıldır devam eden Gebecik, gurur duyduğu mesleğini Kırklareli Belediyesi İtfaiye Müdürlüğünde çavuş olarak sürdürüyor.
Sinan Gebecik, İtfaiyecilik Haftası’nda AA muhabirine yaptığı açıklamada, itfaiyeciliğin diğer meslekler gibi kutsal olduğunu söyledi.
“Öğretmenlik kutsal meslek ama ben tercihimi itfaiyecilikten yana kullandım”
İnsanlara ve diğer canlılara yardım etmeyi çok sevdiğini ifade eden Gebecik, “Mesleğim de bunun en güzel örneği. O yüzden birinci öncelik olarak itfaiyeciliği seçtim. 16 yılda sayısını hatırlamıyorum ama çok canlı kurtardık.” dedi.
Gebecik, itfaiyeciliği çok severek yaptığını dile getirdi. Hareketli bir hayatı seçtiğini belirten Gebecik, “Kabataş Erkek Lisesi mezunuyum ve Marmara Üniversitesini bitirdim, beyaz yakalı olarak değil de işin içinde veya hayatın içinde olmayı tercih ettim çünkü aksiyonu, heyecanı seviyoruz, her olayımız ayrı bir adrenalin, o yüzden mesleğimle gurur duyuyorum. Öğretmenlik de çok kutsal bir meslek, eşim de öğretmen fakat ben tercihimi daha faal, aktif olmak için itfaiyecilikten yana kullandım.” diye konuştu.
“Bir canlıyı kurtarmak çok büyük bir haz veriyor”
Her ihbara aynı hız, ciddiyet ve motivasyonla gittiklerini anlatan Gebecik, şunları söyledi:
“Bir canlıyı kurtarmak çok büyük bir haz veriyor. Bir yangın, mahsur kalma, içeride biri olduğunda hemen empati yapıyorsun. Bu senin kardeşin, annen, eşin, çocuğun olabilir. Aynı hassasiyette ve hızla müdahale ediyoruz. Onu da oradan kurtardığımız zaman bizim için en büyük mutluluk, tarif edilemez yani çok değişik bir durum. Olayın sonunda kötü vakalar da oluyor. O zaman çok üzülüyoruz. Keşke diyoruz olay yerine giderken ‘daha önce haber verilse, keşke trafik olmasa, keşke insanlar bize daha çok yardımcı olsa.”