Cemaat Vakıflarının düzenlediği geleneksel iftar daveti İstanbul'da gerçekleştirildi.
Şişli'de bir oteldeki iftar davetine konuk olan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Medeniyetimizin zenginlik ve derinliğini, birlikteliğimizi, hoşgörü, saygı ve anlayışla yoğrulmuş ortak tarihimizi ortaya koyan bu özel sofrada sizlerle bir arada bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum.” dedi.
Konuşmasında güce açlığa, kibre, ırkçılığa ve ötekileştirmeye dikkati çeken Bakan Ersoy, şöyle devam etti:
“Gözümüzü nereye çevirirsek çevirelim bu kişilikteki insanların sebep olduğu yıkımı, acıyı, kan ve gözyaşını görüyoruz. Maalesef daha kötüye gitmesi için yoğun çaba gösterenler, zulmünü, kendiyle yarışırcasına daha da artıranlar var. Bizler her gün böylesi bir gündeme uyanan dünyada, çocuklarımızın kin ve düşmanlık olmadan, huzur ve refah içinde yaşayabilecekleri yarınlara dair umudu ayakta tutmanın gayretini vermekteyiz. İnanıyorum ki bu özel iftar sofrasını paylaşan herkes de bizi bir araya getiren insani ve vicdani değerlerin bütün dünyada benimsenmesini, her kalpte yer bulmasını temenni etmektedir.”
– “Merhamet asırları ve medeniyetleri şekillendirmiştir”
Ersoy, tertip edilen bu birlikteliğin ve paylaşılan bu iftar sofrası farklılıklarının, insan olmanın ortak paydasında nasıl bir araya gelebildiğini, aynı zamanda zenginliğe dönüşebildiğini gösteren çok değerli bir örnek olduğunu söyleyerek, “Bizlerin bir arada oluşu, asırların süzgecinden geçmiş olan medeniyetimizin ne denli doğru bir sosyal yapıya ve anlayışa ulaştığının, insana verdiği değerin bir aynasıdır. Sizlere ve bizlere düşen bu kadim aynayı, bugün bizatihi kendi önderleri tarafından ayrımcılığa sürüklenen toplumlara tutmak, ortak bir ses olarak yanlış söylemleri bastırmak ve bir ya da bin kişi demeden insanları doğru yol ve yöne sevk etmek, çağırmaktır.” diye konuştu.
Ramazan ayının öneminden de bahseden Mehmet Nuri Ersoy, şunları kaydetti:
“Ramazan ayı sadece sahip olduklarımızın değerini anlamayı, var olanı paylaşmayı hatırlatmaz. Ramazan yokluğa birlikte göğüs germenin, dayanışmanın, sabır ve sebat etmenin önemine de bir kapı açar. Bolluğu paylaşmak kolaydır ama Peygamber Efendimizin ve sahabenin yaptığı gibi bir tane hurma yahut zeytini paylaşmak, aç kalmak pahasına doyurmak bambaşka bir duygu ve düşünüş halidir. Bugün dünyanın ihtiyacı olan da budur. Hiç kimsenin iyiliği küçümsemesini, fark yaratamayacağı düşüncesine kapılmasını istemem ve bunu doğru bulmam. Bu düşünce insanın duygularını köreltir, onu umursamaz kılar. Emin olun bunu isteyenler var. Ama biz daima hatırlatacağız ki insan yapabildikleri ölçüsünde eylemlerinden sorumludur. El uzattığınız hayata nasıl bir etki yapacağınızı o hayatı yaşayan insandan daha iyi bilemezsiniz. Küçük gördüğünüz bir yardımın hatta bir sözün, bir gülümsemenin bile karşınızdakinin hayatında ne kadar büyüyebildiğini nice insan hikayesinde tecrübe ettik, ediyoruz.”
Ersoy, merhametin küçümsenmemesi gerektiğinin altını çizerek, “Merhamet asırları ve medeniyetleri şekillendirmiştir. Filistin'den Arakan'a, Doğu Türkistan'dan Ukrayna'ya inşallah yine şekillendirecektir. İnanın ve inat edin. Fikirleriniz eyleme, düşünceleriniz sese bürünsün. Bugün her şeyden çok böyle bireylere ihtiyaç vardır ve ne mutlu ki yönetimleri tam aksini yapsa da dünyanın dört bir yanında ayağa kalkıp masum ve mazlumun yanında duran milyonları görmek, dünyanın böyle bireylerin elinde değiştiğini bize göstermektedir. Birlikte yaşama kültürünün kök salıp filizlendiği, bir çınar olup gölgesinde insanlığı kucakladığı bu toprakların sakinleri olarak bizler de bu değişimde en ön saftaki yerimizi koruyacağız. Suyu, ekmeği paylaşmanın güzelliğini herkese göstermeye devam edeceğiz. Yarınları kan ve gözyaşına boğmak isteyenlere geçit vermeyecek, el ele büyüttüğümüz çınarın gölgesinde serin ve huzurlu bir dünyayı paylaşmanın iradesiyle direneceğiz. Şüphem yoktur, biz kazanacağız.” ifadelerini kullandı.
– “Birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimiz için, sürekli barış içinde yaşayalım”
Cemaat Vakıfları 6. Dönem Temsilcisi Süleyman Can Ustabaşı da programın Türkiye'nin çok zengin bir coğrafyaya sahip olduğuna işaret ederek, “Bu coğrafya hepimize yetecek kadar güzel ve geniştir. Yeter ki birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimiz için, sürekli barış içinde yaşayalım.” dedi.
Ustabaşı, bu ülkede yaşayan bütün halkların, azınlıkların ve ayrılıkların bir zenginlik olarak kabul edilmesi gerektiğini söyleyerek, “Bu Türkiye'nin bir mozaiğidir ve bu mozaiğe sahip çıkmalıyız. Biz nereye gidersek gidelim yine bu toprakların insanıyız. Birbirimize muhtacız.” görüşünü paylaştı.
Vakıflar Genel Müdürü Sinan Aksu ise ramazan ayının birlik, beraberlik duygularını pekiştirmesini, hayırlar getirmesini temenni ederek, müdürlük olarak Türkiye'deki tüm vakıfların faaliyetlerini yakından takip ettiklerini söyledi.
Türkiye'de gayrimüslim cemaat vakıflarının faaliyetlerine de büyük önem verdiklerini aktaran Aksu, “Cemaat Vakıflarımızın denetlemelerini şeffaf ve adil bir şekilde denetliyor, onların karşılaştığı sorunların çözümüne katkı sağlıyoruz. Amacımız bütün vakıflarımızın yasal çerçevede faaliyetlerini sürdürmelerini sağlamak ve toplumuza en iyi şekilde hizmet etmelerine yardımcı olmaktır.” ifadelerini kullandı.
Programda ayrıca AK Parti İstanbul Milletvekili Dr. Sevan Sıvacıoğlu ve DEM Parti Mardin Milletvekili George Aslan da bir konuşma yaptı.
Rum, Ermeni, Yahudi, Süryani, Keldani, Bulgar, Gürcü ve Karayim Vakıflarının ortak organizasyonu olan programın katılımcıları arasında Türkiye Ermeni Katolikleri Ruhani Reisi Vartan Kirakos Kazancıyan, Rum Ortodoks Patriği Patrik Bartholomeos, Başepiskopos Aram Ateşyan, Latin Katolik Cemaati Ruhani Reisi Massimiliano, Süryani Ortodoks Cemaati Ruhani Lideri Yusuf Çetin ve İstanbul Süryani Katolik Vakfı Başkanı Münir Üçkardeş'in arasında olduğu birçok cemaat lideri katıldı.